Sağlıkla ilgili duyarlılığımız artıyor. Dişinizde sızlama olsa çoğumuz kısa zamanda bir diş doktorundan randevu almak için harekete geçeriz. Bir kaç gün devam eden geçmeyen bir baş ağrısı yaşasak kendimizi bir nöroloji doktorunun kapısında buluruz.
Günümüzde sağlıklı yaşam çabaları giderek ilgi çekiyor. Medya sağlık programlarına ve sağlık haberlerine ağırlık vermeye başladı. İnsanlara henüz bir yakınmaları olmasa bile düzenli aralıklarla doktora başvurup kontrollerini yapmaları tavsiye ediliyor.
Konu Ruh Sağlığı Belirtilerine Gelince Bambaşka Oluyor!
“Bir bir süredir devam eden sıkıntımız, isteksizliğimiz olsa ne yaparsınız ?” Konu ruh sağlığına gelince bambaşka bir şekil alıyor.
Bunca yıllık uzman doktorum neredeyse kimse bana hafif bir sıkıntı var diye yardım almak amacıyla başvurmadı. Ne yazık ki insanlar bunaltı, hayattan zevk alamama, uyku ve iştah sorunları, sinirlilik ve artmış kaygı yaşadıklarında doktora gelmeyi epeyice erteleme eğilimindeler.
Ruh Sağlığı Belirtilerini Kişisel Meselemiz Sanıyoruz !
Orta-hafif düzeyde bunaltı, isteksizlik, uyku sorunları, sinirlilik ve yaşamdan pek zevk alamama durumlarında insanlar yaşadıklarını bir rahatsızlığın belirtisi gibi anlamadığından ve kişisel meseleleri gibi anladığından başvurmak için olduka uzun zaman beklemeyi tercih ediyorlar.
Hatta bazı insanlar yaşam kalitelerindeki bozulmaya uyum gösterip razı oluyorlar ve KÖTÜYE UYUM geliştirip uzun yıllar kimi zaman bir ömür boyu kayıplarla yaşayabiliyorlar. Kendilerini mutsuz, çekingen ya da endişeli bireyler olarak etiketliyorlar.
İnatla insanlar psikiyatrik destek almaktan kaçınıyorlar.
Ruh Sağlığı Desteği Almakta Neden Gecikiyoruz ?
Bunun arkasında 2 temel sebep var.
- Psikolojik belirtiler genelde kişisel mesele olarak algılanıyor.. Aileler ve sevenleri de çoğu kez çabala gayret et, kafada biter gibi telkinlerle istemeden durumu daha da zorlaştıran bir tutum içine girebiliyorlar.
- DAMGALANMA KORKUSU : Ruhsal bir rahatsızlığı olmayı zaafiyet, yetersizlik gibi görmek tüm dünyada ciddi bir yaygın önyargı. Özellikle iddialı ve eğitimli kentli insanda bu sorun daha da belirgin olmaya başladı.
Her Sıkıntılı Deneyim Rahatsızlık Mıdır ?
Her anormal duygu hali, davranış değişikliği bir uzmana başvurmayı gerektiren durum olmayabilir. Olumsuz negatif duygular yaşamın içinde herkes için var. Hüzün, bunaltı, öfke, korku ve umutsuzluk zaman zaman hepimizin yaşadığı hislerdir.
Ancak bu olumsuz duygu davranış ve düşünceler uzun süre devam ediyor, hayatın değişkenlerine yanıt vermiyor ve en önemlisi de o insandan beklenilen hayat işlevlerini engelleyecek kadar şiddetli ve sürekli oluyorsa bir uzmandan yardım almanın zamanı gelmiş demektir.
Kendi Başına Tanı Koyabilir Miyiz?
Bir çok psikiyatrik rahatsızlığın tanı ölçütleri belirlenmiştir. İstenildiğinde artık bilgiye ulaşmak çok kolay hale geldi günümüzde. İnternet üzerinden yapılan amatör testler, kulaktan dolma bilgiler çoğu zaman insanı yanıltır.
Ancak iyi bir doktor-hasta ilişkisi ile yapılacak bir değerlendirme en sağlıklı sonucu verecektir.
Yardımla Düzelebilecek İnsanların Ne Kadarı Psikiyatra Başvuruyor ?
İstatistikler tedavi ile düzelebilecek rahatsızlıkları olan insanların toplum içinde sadece %13’ü uzman yardımı almak imkanına veya bilincine sahip olduğunu gösteriyor.
Kendinizi iyi hissetmiyorsanız ve bu durum uzunca zamandır devam ediyor ve sizin yaşam işlevlerinizi engelliyorsa bu her zaman sadece sizin kişisel bir sorununuz olmayabilir belki bir rahatsızlığın belirtisi, işaretidir.
Hayatını sizin gibi durumdaki insanlara yardım etmek için adamış bir çok uzman belki de sizin için çok yardımcı olacak yöntemleri yaşama geçirebilir. !
Neden Kadınlar Erkeklerden Daha Çok Doktor Yardımı Alır ?
Özellikle erkekler yardım almakta durumları çok ciddi noktalara gelene kadar beklemekte ve sonucunda ağır kayıplar yaşamaktadırlar. Konu psikiyatri olduğunda bu durum çok daha belirgin görülmektedir. Sosyo-kültürel unsurlar erkeklerin sorunlarını kendilerinin çözmesi gerektiği inancını çok daha pekiştirmektedir. Doktora başvurmayı bırakın bir erkeğin kendini iyi hissetmediğini söylemesi dahi ne yazık ki çok güç bir şey.
Gelişim çağında olan gençler tedavi edilmemiş psikiyatrik rahatsızlıklardan doğrudan yaşadığı kayıpların yanısıra sosyal mesleki ve kişisel gelişimlerinde sekteye uğramakta daha sonraki yıllarda telafisi olmayan kayıplar yaşamaktadır.
Depresyondan sosyal fobiye, bağımlılıklardan obsesif bozukluklara, cinsel sorunlardan yeme bozukluklarına kadar geniş bir yelpazede bir çok rahatsızlığa psikiyatrik tedavilerle beklenilenden çok daha iyi sonuçlar alınabilir.
Dr. Ali Hilmi Yazıcı
Fotoğraf: fieve.com
